Sayfalar

7 Mart 2024 Perşembe

Anarko-sendikalizmin günümüzdeki yansımaları

19. Yüzyıl’da bilimsel sosyalizm akımının ortaya çıkışında, dönemin önde gelen sosyalistlerinden Proudhon’un fikirlerine karşı Marks’ın başlattığı ideolojik tartışmanın önemli etkisi olmuştu. Marks’ın Proudhon’ın görüşlerine yönelik yürüttüğü ideolojik mücadelesinin başlıklarından birini  anarko-sendikalizm eleştirisi oluşturmuştu.

Marks ve Engels’e göre proletaryanın burjuvaziye karşı mücadelesindeki ilk dönemin belirgin niteliği sekterliktir. Bu dönemdeki kimi  düşünürler toplumsal düşmanlıkları değerlendirmekte ve gerçekçi olmayan çözümler önermekteydiler. Marks’a göre bu kişiler tarafından oluşturulan gruplar, nitelikleri gereği eylem kaçağıdılar. Gerçek bir eyleme, politikaya, grevlere, koalisyonlara, kısacası herhangi bir birleşik eyleme yabancıydılar. Proletaryanın ezici çoğunluğu her zaman için bunların propagandalarına kayıtsız kalmış ya da karşı çıkmıştı. Marks’a göre 19. Yüzyıl’da Owen, Saint-Simon, Fourier, Icarian ve Lassale’nin önderlik ettiği gruplar, ilk başlarda hareketin düzenleyicileri görünümündeydiler. Ancak, hareket onları aştığı zaman, artık gerici bir duruma düştükleri zaman, bu fikirler hareketin önünde bir engel olup çıkmışlardı. Anarko-sendikalizmin temsilcilerinin önemli bir özelliği politikaya karşı kayıtsızlıktı.   


Anarko-sendikalizmin 19. Yüzyıl’daki ağa babası ise Proudhon’dur. Proudhon’a göre işçilerin ücretlerinin yükselmesi fiyatların yükselmesine yol açardı ve bu nedenle işçilerin bir araya gelerek ücret artışı için mücadele etmesi anlamsızdı. Anarko-sendikalistler, toplumsal emeğin burjuva toplumuna özgü bölünüşünü kalıcı bir duruma getireceği gerekçesiyle işçilerin tek tek her iş kolunda örgütlenmesini de doğru bulmuyorlardı. Benzer şekilde onlara göre çalışma gününün kısaltılması, kadın ve çocukların fabrikalarda çalıştırılmasının engellenmesi, devletin sağlayacağı ücretsiz eğitim için mücadele edilmesi gibi mücadele alanları ebedi ilkelere aykırı bir biçimde burjuvaziye ödün verilmesi ve onunla uzlaşılması anlamına geliyordu. Marks, Proudhon'un tek güvence olarak  özgürlüğü ya da burjuva rekabetini korumak için işçilerin ekonomiye kayıtsız kalmasını öğütlediğini belirtmekteydi.

Marks’ın aktarımına göre Proudhon, işçilerin durumlarını iyileştirmek için birlik kurma hakkını tanıyan yasaların, geleneklere, ekonomiye, serbest rekabete ve toplum düzenine aykırı olduğunu savunmuştur. Bu nedenle, işçi sınıfını ‘toplumsal aşağılık' denilen durumdan kurtarmak bahanesi altında, tüm vatandaşları, ustalar sınıfını, girişimcileri, patronları ve burjuvaziyi lânetleme zorunluluğu Proudhon’un ebedi ilkelerinden biriydi. Proudhon’a göre orta sınıfın bu beş para etmez üyelerine kin ve nefret duyması için işçi sınıfı demokrasisini harekete geçirmek, ticaret ve sanayideki savaşı yasal baskılara; sınıf düşmanlığını da devlet polisine yeğ tutmak gerekecekti. Anarko-sendikalizme göre işçiler, adeta günlük ihtiyaçlara tiksinerek bakan gerçek dindarlara benzemeliydiler. Anarko sendikalistlere göre işçiler ancak cennete hak kazanmayı düşünmeliydiler. Cennet yeryüzüne ininceye dek, işçi sınıfı besili bir koyun sürüsü gibi uslu uslu oturmalı, hükümetin başına dert olmamalı; polisten korkmalı, yasalara saygı duymalı ve nihayet, gık demeden toplumun yükünü çekmeliydi. Marks’ın eleştirdiği şekilde anarko-sendikalizm işçilerin ücret, çalışma süresi ve sosyal haklar için mücadele etmesine, grev yapmasına, bunun için koalisyonlar oluşturmasına ve herhangi bir birleşik eyleme girişmesine karşı kayıtsızlığı temsil etmekteydi. 

Günümüzde anarko-sendikalizm

Günümüzde de işçileri ekonomik ve politik talepleri için mücadele etmekten alıkoyan anarko-sendikalist bir rüzgarın esmekte olduğunu söylemek yanlış olmaz. İşçi sınıfının devlete devrimci bir özellik kazandırmak üzere iktidarı ele geçirmesi fikrinden, bunun için gerekli olabilecek ödün ve uzlaşmalardan kaçınma gerekliliği, şu ya da bu şekilde işçi siyaseti adına ortaya konulan ana akım politik söylemlerin ortak özelliğini oluşturuyor. Çağdaş anarko-sendikalistlere göre uluslararası kapitalist düzen içinde ulus-devlet iktidarı üzerinden burjuvazi ile uzlaşma ve ödünler içerebilecek politik programın gündeme getirilmesi söz konusu edilmemelidir. Çünkü işçilerin dünya genelinde serbest rekabetine dayanan kapitalist üretim hiyerarşisinde yer almasına karşı çıkmak, geleneklere, ekonomiye, serbest rekabete ve toplum düzenine ve dolayısıyla günümüzün anarko-sendikalistlerinin ebedi ilkelerine ters düşüyor. 

Günümüzde anarko sendikalizmin kapitalist düzene karşı geliştirdiği politik tepki, 19. Yüzyıl’da olduğu gibi tüm vatandaşların, ustalar sınıfını, girişimcileri, patronları ve burjuvaziyi lânetleme ayinlerine katılma çağrısı ile sınırlı kalıyor

Günümüzün anarko sendikalzimi ile 19. Yüzyıl’daki anarko-sendikalizmin pek çok ortak noktası bulunuyor. 19. Yüzyılın anarko sendikalizminin politik kayıtsızlığına benzer şekilde günümüzdeki anarko-sendikalizm de işçi sınıfının ulus-devlet iktidarını ele geçirmek üzere ekonomik ve siyasal haklar için mücadelesinde bir üst aşamaya geçmesi amacından uzak durulmasını savunuyor. Çağdaş anarko sendikalizm, var olan menfur düzenin son bulacağı geleceğin toplumuna îman etmek dışında, küresel kapitalist düzene karşı direniş örgütlenemeyeceğini vaaz ediyor. Anarko sendikalistlerin gündeminde hangi sınıfların ittifakıyla ve hangi sınıfların egemenliğine karşı yürütülecek mücadele ile iktidar değişiminin gerçekleşeceği konusu yer almıyor. Anarko sendikalizmin kapitalist düzene karşı geliştirdiği politik tepki, 19. Yüzyılda olduğu gibi tüm vatandaşların, girişimcileri, patronları ve burjuvaziyi lânetleme ayinlerine katılma çağrısı ile sınırlı kalıyor. Bu akımın 19. Yüzyıl’da ortaya çıkışı politik bir güç olarak işçi sınıfının henüz olgunlaşmamış olmasından kaynaklanmıştı. 21. Yüzyıl’daki anarko sendikalist rüzgar ise işçi sınıfı siyasetinin kocayarak eli ayağı tutmaz hale gelmiş akımlarının etkisi olsa gerekir. 

Kaynaklar:

1. K. Marks, F. Engels. Anarşizm ve Anarko Sendikalizm Üzerine’den (1872) İçinde: K. Marks, F. Engels, V.İ. Lenin. Sendikalar Üzerine. Bilim yayınları, 1975, s:  92-93.


2. K. Marks — Anarşizm ve Anarko Sendikalizm Üzerine’den (1873) İçinde: K. Marks, F. Engels, V.İ. Lenin. Sendikalar Üzerine. Bilim yayınları, 1975, s: 94-100.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder