Sayfalar

26 Mart 2022 Cumartesi

Henri Krasucki'ye göre kitle sendikası

Fransız Genel Emek Konfederasyonu (CGT) lideri Henri Krasucki 1969’da yayımlanan bir söyleşisinde CGT’yi demokratik sınıf ve kitle örgütü olarak tanımlıyor. Krasucki’nin CGT’nin sendikacılık anlayışına ilişkin görüşleri özetle aşağıda yer almaktadır. 

 (DİSK tarihi kitabından alıntı)

"Sendikalar, aralarında çok değişik siyasi tercihler ve ideolojik ayrılıklar olan -gerçekte de vardır- ama çıkarları aynı herkesi toplamayı amaçlarlar"

“CGT kendini bir kitle örgütü, bir sınıf örgütü, demokratik bir örgüt olarak tanımlıyor. Onun üzerine oturduğu temel, her sendikanın olduğu gibi, ideolojik bir birlikteliğin değil, ortak çıkarların varlığıdır. Elbette bir işçi sendikası için ortak çıkarlar sınıf savaşımının gerçekliklerine dayanır. Siyasi bir partiden en azından benim anladığım anlamda, saflarında temsil ettikleri toplumsal sınıf ve tabakalarının tamamını hatta çoğunluğunu bile değil, yalnızca ileri bölümünü toparlamayı amaçlayan bir siyasal partiden farklı olarak sendikalar, aralarında çok değişik siyasi tercihler ve ideolojik ayrılıklar olan -gerçekte de vardır- ama çıkarları aynı herkesi toplamayı amaçlarlar. İşçiler tüm diğerlerinden daha güçlü bir gerçeklik temelinde toparlanırlar: işçiler olarak sömürüldüklerini ve ayrı ayrı alındığında patronlara, bütünlüğü içinde ise patronlar düzenine ve onların hizmetindeki devlete karşı çıkarlarının korunması olgusu. Biz sendikayı, yalnızca işçilerin en bilinçlilerini toparlayan bir örgüt olarak anlamıyoruz. Görevini yerine getirebilmek için bir sendika tüm ilgililerin olanaklı olan en çoğunu toparlamayı başarmalıdır. İlke olarak ise bunların tümünü toparlamalıdır. 

"Siyasi sorunlar konusunda ise sendikanın tavır almasını gerektirenlerle, gerektirmeyenlerin, hatta sendikanın birliğini bozmadan ilgilenmesi olanaksız olanları ayırabilmek gerekir."

(…) İşçi sendikasının temel görevi, en başta ve sürekli olarak, işçilerin ekonomik istemlerini savunmaktır(...) 

(…) İdeolojik sorunlar yok değil. Ancak, sendikal bir örgütün uzmanlığı sınırları içinde ve her şeyden önce çıkar birliğine dayanan bir kitle örgütü olan bu örgütün niteliği de hesaba katılarak. Bu basit ve açık olarak, örneğin, bazı sorunların bir kenara bırakılması demektir. Bir sendikal örgüt felsefi sorunlar üzerine tavır alabilir mi? Hayır. Çünkü orda materyalist veya idealist anlayışlı, allaha inanmayan veya inançlı işçilerin tümü birlikte yaşamak zorundadır. Sendika bu sorunların kotarıldığı hatta tartışıldığı bir yer değildir. Siyasi sorunlar konusunda ise sendikanın tavır almasını gerektirenlerle, gerektirmeyenlerin, hatta sendikanın birliğini bozmadan ilgilenmesi olanaksız olanları ayırabilmek gerekir."


Kaynak:

Aktaran: Disk Tarihi cilt 2,  Disk Araştırma Merkezi, s: 105, www.disk.org.tr (Disk Tarihi kitabının 105. sayfasındaki Krasucki: Demokratik Sınıf ve Kitle Sendikası bölümünden alınmıştır)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder